tahriş

tahriş
[tahri:ş]
阿́ is. 旧́ (对身体器官或组织的)刺激; 刺痒: cilt \tahrişi 皮肤瘙痒
◇ \tahriş edici 刺激性的 -i \tahriş etmek 刺激; 使刺痒: Teneffüs ettiğimiz havada boğazımızı tahriş eden bir şey vardır. 我们吸进的空气里有一种刺激喉咙的物质。Naylon bluz cildimi tahriş ediyor. Ben pamuklu giyerim. 尼龙内衣对我的皮肤有刺激, 我穿纯棉内衣。

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • tahriş — is., Ar. taḫrīş 1) Tırmalanma, tırmalama 2) Yakarak kaşındırma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tahriş etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tahris — (A.) [ ﺺیﺮﺤﺕ ] hırslandırma. ♦ tahrîs etmek hırslandırmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • tahriş — (A.) [ ﺶیﺮﺨﺕ ] tırmalama, kazıma. ♦ tahriş etmek tırmalamak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • TAHRİS — Elbisenin eteğine konulan parça …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TAHRİŞ — Aldatıp kandırmak. * Koparmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • tahriş etmek — tırmalamak, yakmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hardal gazı — is. Deriyi tahriş ederek solunum yollarını ve gözleri etkileyen, yiyeceklerle birlikte alınması durumunda yemek borusu ve bağırsaklarda ağır yaralar açan kimyasal silah …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • irite — is., Fr. irrité Sinirlendirmek ve tıp alanında tahriş etmek anlamında irite etmek birleşik fiilinde kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kurcalamak — i 1) Ellemek, karıştırarak bakmak Radyoyu kurcalayıp iyice bozdu. 2) Sivri bir şey sokup karıştırarak zorlamak Kilidi kurcalamışlar. 3) Karıştırıp azdırmak, tahriş etmek Çıbanı kurcalamamalı. 4) mec. Meşgul ve rahatsız etmek Bu sorunun cevabı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • muharriş — sf., esk., Ar. muḫarriş 1) Tırmalayan, tahriş eden 2) İrkilten, korku veren …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MUHARRİŞ — Tırmalayan, azdıran, tahriş eden …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”